Ozon terapisi, vücuda ozon gazı uygulanmasını içeren tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir. Bu uygulama genellikle alternatif tıp kapsamında değerlendirilir ve kontrollü koşullar altında yapılır. Ozon, üç oksijen atomundan oluşan özel bir gazdır ve genellikle terapötik amaçlarla oksijenle karıştırılarak kullanılır.
Bilimsel literatürde ozon terapisi; yara iyileşmesi, dolaşım bozuklukları ve kronik ağrı gibi bazı durumlarda araştırılmaktadır. Ancak, etkinliği ve güvenliği konusunda kesinleşmiş bilimsel kanıtlar henüz bulunmamaktadır. Bu nedenle yalnızca uzman gözetiminde ve uygun klinik koşullarda uygulanmalıdır.
Ozon terapisi, bazı kliniklerde destekleyici veya deneysel bir yöntem olarak değerlendirilmektedir. Araştırmalar, bağışıklık sistemine etkileri, dolaşımı destekleme potansiyeli ve yara bakımındaki olası rolü üzerine devam etmektedir.
Kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında, kronik yaralarda veya bazı dolaşım problemlerinde yardımcı yöntem olarak kullanılabileceği öne sürülmektedir. Ancak bu iddiaların tümü henüz araştırma aşamasındadır.
Kullanılan yöntemler hastanın durumuna göre değişebilir. Bazı örnekler şunlardır:
Enjeksiyon: Ozonun deri altına, kas içine veya eklem bölgesine uygulanması.
Otohemoterapi: Hastadan alınan kanın ozonla karıştırılıp tekrar verilmesi.
Topikal uygulamalar: Ozonlu yağ veya suyun cilt yüzeyine sürülmesi.
Bu yöntemlerin güvenliği ve etkinliği tartışmalıdır ve yalnızca tıbbi denetim altında yapılmalıdır.
Ozon terapisi ile ilgili bazı çalışmalar, dolaşımı ve oksijenlenmeyi artırabileceğini, ayrıca inflamasyon belirteçleri üzerinde etkili olabileceğini öne sürmektedir. Ancak bu bulgular kesinleşmiş değildir ve her hasta için aynı sonucu garanti etmez.
Ozon terapisi, bazı kliniklerde kronik ağrı veya dolaşım problemleri yaşayan hastalarda destekleyici bir seçenek olarak kullanılmaktadır.
Ancak:
Ciddi kalp, akciğer veya solunum yolu hastalıklarında,
Gebelikte,
Kanama bozukluklarında önerilmez.
Yanlış doz veya uygunsuz teknikler ciddi sağlık risklerine yol açabilir. Bu nedenle yalnızca uzman hekimlerin gözetiminde ve güvenilir klinik koşullarda uygulanmalıdır.
NanoGlobal Health; diş hekimliği, saç ekimi, göz cerrahisi ve estetik/plastik cerrahi gibi uzmanlık dallarında hizmet vermekteyiz.
Türkiye’de plastik cerrahi ve estetik işlemler, uluslararası düzeyde yüksek kalite sunarken batı ülkelerine kıyasla daha uygun maliyetlerle yapılabilmektedir. Türkiye’de estetik ve plastik cerrahi fiyatları ve buradaki prosedürler eşdeğer batı ülkesi işlemlerinden önemli ölçüde uygun maliyetlidir.
Evet, Türkiye’de plastik cerrahi ve estetik işlemler genel olarak güvenli kabul edilmektedir. Özellikle bakanlık onaylı hastanelerde ve uzman, deneyimli cerrahlar tarafından gerçekleştirildiğinde. Türkiye, son yıllarda medikal turizm alanında dünya çapında bir merkez haline gelmiştir. Birçok klinik uluslararası sağlık standartlarına uygun hizmet verir ve ameliyat öncesi danışmanlık, operasyon süreci ile operasyon sonrası bakım titizlikle planlanır. Ayrıca, Türkiye’deki cerrahlar genellikle Avrupa ve ABD eğitimli veya bu standartlara uygun tecrübelere sahiptir.
“Personalized operation plans” yani kişiye özel operasyon planları hazırlanmaktadır. Bu sayede hastanın durumu, donör bölgesi, ekim yapılacak bölge ve tercih edilen teknik göz önünde bulundurularak bir plan yapılmaktadır.
Muayene öncesinde hastanın tıbbi ve göz geçmişi alınır; mevcut şikâyetler, kullanılan ilaçlar, daha önce yapılmış operasyonlar veya lens/gözlük ayarları gibi bilgiler titizlikle değerlendirilir. Bu aşama, muayenenin geri kalanının kişiye özel ve doğru olabilmesi için kritiktir. Türkiye’de göz muayenesi, özellikle deneyimli göz hekimleri ve donanımlı özel klinikler ya da hastanelerde gerçekleştirildiğinde genel olarak güvenli kabul edilmektedir. Türkiye’deki göz bakım merkezleri, güncel göz görüntüleme cihazları ve uzman kadrolarla hizmet sunmakta ve sağlık turizmi kapsamında uluslararası hastaları ağırlamaktadır.
22 yıllık diş hekimliği ve hastane yöneticiliği deneyimiyle NanoGlobal, dünyaya açılan kapınız olmak üzere tasarlandı.